1950'li yıllardan itibaren yaptığı plâklarla, babası Muharrem Ertaş’tan öğrendiği türkü ve bozlakların yanı sıra Orta Anadolu türkülerini, oyun havalarını seslendirmesiyle ünlendi. 1960'lı yıllardan itibaren kendi yazdığı şiirleri seslendirdi. "Garip" mahlasını kullandı. 1970'li yıllardan itibaren türküleri dönemin pek çok sanatçısı tarafından yorumlandı. 2009 yılında UNESCO'nun “Yaşayan İnsan Hazinesi” envanterine girmeye değer görüldü. Abdallık kültürünün ve müzik geleneğinin son büyük temsilcisi, halk ozanı Neşet Ertaş’ı 25 Eylül 2012’de kaybettik.
Hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz…
Hak bildiğim yoldan ayrı gitmedim
İnsanı insandan ayırt etmedim
Gönülleri kırıp can incitmedim
Bir Garip sazımı çaldım giderim